KARIYE YENIDEN IBADETHANE

79 yıllık müze döneminin ardından yeniden ibadete açılan mozaikleriyle ünlü Kariye Camisi’ni gezdik. Yerli ve yabancı ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği Kariye’de fresklerin perdelendiği cami bölümünde Müslümanlar namazlarını kılıyor, Hıristiyan turistler ise diğer bölümlerdeki fresklerin önünde dua ediyor.

Mozaikleriyle ünlü Kariye Camisi, 79 yıllık müze döneminin ardından önceki gün yeniden ibadete açıldı. ‘Naos’ denilen ana bölümüne halılar serilip minber konuldu. Mermer mihrap ise cami olduğu dönemden kalmıştı. Dün ben de ziyaret ettim. Osmanlıların “harim” dediği ‘naos’ adlı salonda namaz kılanlar, ‘narteks’ denilen dış bölümdeki freskler önünde de dua eden turistler vardı.

FRESKLER PERDELENDİ

Namaz bölümünde biri giriş kapısının üstünde, diğer ikisi de minberin sağ ve solundaki Hz. İsa ve Hz. Meryem konulu üç mozaik özel uygulama ile perdelenmiş. Dışardaki mozaikler de yine özel usullerle temizlenip restore edilmiş. Eskiden beri ziyaretçisi yoğun olan yapının ziyarete açılmasını dört gözle bekleyenler zaten vardı. Açılışın ardından ilk günde bu ziyaretçilerin ilgisi başlamıştı. Rehberler eşliğinde gelen turistler, ibadethanenin mozaik ve fresklerine hayranlıkla bakıyordu.

HEM İBADET HEM TARİH

ABD’nin Utah eyaletinden gelen Chris, o turistlerden biriydi. ‘Dış narteks’ denen bölümde karşılaştık. Arkeoloji eğitimi almış, tarihi eserlere özel bir ilgisi var. “Çok huşu dolu bir yer. Müthiş bir mimari. Duvarlarda hem din hem tarih var. Çok etkilendim” dedi. Arkadaşı Steven ise Boston’dan gelmiş. “Bizde böyle eski yapılar yok (gülüyor). Burası tarih ve kültürle dolu” diyerek anlattı hayranlığını. Namaz kılınan bölümde ise 18 yaşındaki liseli Mehmet vardı. Kariye ziyareti önceden beri planları arasındaymış: “Açılışı duyunca bugün geldim, namazımı da kıldım. Hoş bir ibadethane.”  Fatma ise üniversite öğrencisi: “Fresk ve mozaikler hem sanat tarihi hem dinler tarihi açısından kıymetli. Güzel bir ortam.”

BİZANS DÖNEMİ ESERİ

- Kariye, kilise olarak Bizans zamanında 536 senesinde inşa edildi. Dış bölümünde Hz. İsa’nın hayatını, iç bölümde ise Hz. Meryem’i anlatan mozaikler var. İlk dönemler “Azize Kurtarıcı Hora Kilisesi” diye de adlandırılan kilise, aslında bir manastır kompleksinin merkeziydi. Çokça tamirat ve tadilatlar geçirdi, ama hep ayakta kaldı. Bizans’ın kültürel ve dini sembollerinden biri oldu. İlk dönemlerinden itibaren içi dini sahneler içeren fresk ve mozaiklerle süslendi. Özellikle 1300’lerde yapılan mozaikler Bizans sanatının zirvelerinden biri olarak kabul edildi. 

İKİ BÜYÜK DEPREM ATLATTI

Kilise, İstanbul’un fethinden 58 yıl sonra, 1511’de Sadrazam Atik Ali Paşa tarafından camiye çevrildi. Freskler sıva ile kapatıldı, kilise çanının yerine de minare yapıldı. İlk dönemler “Kilise Camisi” diye anıldı. 1766’daki büyük depremde hasar gördü, onarıldı. 1894 yılındaki depremde de hasar gören yapıyı Sultan 2. Abdülhamid tekrar restore ettirdi. İçindeki fresk ve mozaikler hep korundu. Cumhuriyet’ten sonra 1945’te müzeye dönüştürüldü. 2020’de Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yeniden camiye çevrildi ve restorasyonun ardından 6 Mayıs’ta ibadete açıldı.

2024-05-08T04:04:48Z dg43tfdfdgfd